Ölü Adamın Adası İngilizce Türkçe Kitap Özeti
Dead Man’s Island – Ölü Adamın Adası – Writer: John Escott
Carol lives with her father and mother in Hong Kong. Her father is on business trip by plane. The day that he comes back there’s a plane accident. First she doesn’t think that her father can sit in that plane. But later as she thinks it over, she calls her mother. They drive to the airplane and there they hear that her father has died.
That was really hard for Carol and her mother. Carol doesn’t listen to the music of her favourite singer Jake Rosso anymore. He was also killed in an accident. Her mother concludes to go back to England, because Carol was expelled from school.
So they go to England and live in a hotel for a long time. Her mother finds a job as secretary and her workplace is on a little island somewhere in Scotland. She can live there with Carol. As she arrives at the house, she meets Mr. Ross. He is her boss. Mr. Ross is a young man with a moustache. While Carol’s mother works, Carol helps on the farm on the island.
One day when she comes back from horse riding she looks up and she sees an old man in a window. He looks away when she looks at him. The next day Carol makes some pictures of the house. While she looks in her camera Mr. Ross gets out. She wants to make a picture but then the gardener comes toward her and takes the camera out of her hands and demolishes her photograph cotton reel. She is shocked. When she asks why she can’t make a photo he said that you never must make a photo of Mr. Ross. She finds it all completely mysterious.
That evening she begins researching and she goes to the room the window belongs to. There’s light in the room. She waits and looks. Then the door is opening. Mr. Ross comes out of the room. Carol hides in her room. She sees that Mr. Ross puts the keys in the plant barge. The next day she goes up to the room, picks up the keys and enters the room. She looks around and sees a lot of posters of Jack Rosso in the room.
Then Mr. Ross is coming in the room. She is shocked and looks at the posters. Then she sees it: Mr. Ross is Jack Rosso. She shouted: “You are Jack Rosso!” Just as Mr. Ross says nothing. But then he says the he is Jack Rosso. He says: “In the past I was on drugs and I was addicted to alcohol. I was drunk, got in the car and then I ran over a 15 year old girl and killed her, but I drove further. Later I realised what I had done and I wanted to die.
He says, I had a plan: I pretended there was an accident and I was dead”
She finds it strange that she lives on a island with a dead man. Later she leaves from the island. Now she is at school and she is very happy.
( Türkçe Tercümesi )
Carol, babası ve annesiyle birlikte Hong Kong’ ta yaşamaktadır. Babası uçakla iş seyahatinde idi. Onun geri döneceği gün, bir uçak kazası olur. Carol, önce babasının o uçakta olduğunu düşünmez. Fakat daha sonra onun üzerinde düşününce annesini arar. Onlar havaalanına giderler ve orada babasının öldüğünü öğrenirler.
Bu, Carol ve annesi için gerçekten çok zordu. Carol, favori şarkıcısı Jake Rosso’ nun müzik parçasını daha fazla dinlemez. Keza, o da bir kazada ölmüştü. Annesi, İngiltere’ye dönme kararı verir çünkü Carol okuldan atılmıştır.
Böylece, İngiltere’ye dönerler ve uzun bir zaman otelde kalırlar. Annesi, sekreter olarak bir iş bulur. İşyeri, İskoçya yakınlarındaki küçük bir adadadır. Orada, Carol ile yaşayabilecektir. Eve vardıklarında, Mr. Ross ile karşılaşır. Mr. Ross onun patronudur. Mr. Ross, bıyıklı genç bir adamdır. Annesi çalışırken, Carol adadaki çiftlikte yardımcı olur.
Birgün, (Carol) binicilikten dönerken yukarıya bakar ve pencerede yaşlı bir adam görür. Carol ona bakarken, o (yaşlı adam) bakışlarını kaçırır. Ertesi gün, Carol evin bazı resimlerini çeker. Kamerasından baktığı esnada Mr. Ross dışarı çıkar. Carol bir resim çekmek ister fakat bahçıvan kendisine doğru gelir, kamerayı onun elinden alır ve film makarasını söker. Carol şok olmuştur. Niçin resim çekemeyeceğini sorduğunda, (bahçıvan) Mr. Ross’ un fotoğrafını asla çekmemesini söyler. Carol, bunların hepsini tamamiyle gizemli bulur.
O akşamüstü, Carol araştırmaya başlar ve pencerenin olduğu odaya gider. Odada ışık vardır. Bekler ve bakar. Sonra kapı açılır ve Mr.Ross odadan dışarıya çıkar. Carol odasına saklanır. Mr. Ross’un anahtarları bitki fideliğinin içine koyduğunu görür. (Carol) Ertesi gün odaya çıkar, anahtarları toplar ve odaya girer. Etrafa bakar ve odada Jack Rosso’ nun birçok posterini görür.
Sonra, Mr. Ross odaya gelir. Carol şok olmuş ve posterlere bakmaktadır. Bu durumda şunu anlamıştır; Mr. Ross is Jack Rosso. “Sen Jack Rosso’sun.” diye bağırır. Mr. Ross önce hiçbirşey söylemez. Ancak daha sonra, Jack Rosso olduğunu söyler. Geçmişte uyuşturucu ve alkol bağımlısı olduğunu, sarhoşken arabaya bindiğini ve 15 yaşında bir kızı çiğneyerek öldürdüğünü fakat sürmeye (araba kullanmaya) devam ettiğini, daha sonra ne yaptığının farkına vardığını ve ölmek istediğini söyler.
“Bir planım vardı; Kaza olmuş gibi numara yaptım ve ölmüştüm.” der.
Carol, ölü bir adamla da yaşamayı tuhaf bulur. Daha sonra, adadan ayrılır. Şimdi okulda ve çok mutludur.
Carol lives with her father and mother in Hong Kong. Her father is on business trip by plane. The day that he comes back there’s a plane accident. First she doesn’t think that her father can sit in that plane. But later as she thinks it over, she calls her mother. They drive to the airplane and there they hear that her father has died.
That was really hard for Carol and her mother. Carol doesn’t listen to the music of her favourite singer Jake Rosso anymore. He was also killed in an accident. Her mother concludes to go back to England, because Carol was expelled from school.
So they go to England and live in a hotel for a long time. Her mother finds a job as secretary and her workplace is on a little island somewhere in Scotland. She can live there with Carol. As she arrives at the house, she meets Mr. Ross. He is her boss. Mr. Ross is a young man with a moustache. While Carol’s mother works, Carol helps on the farm on the island.
One day when she comes back from horse riding she looks up and she sees an old man in a window. He looks away when she looks at him. The next day Carol makes some pictures of the house. While she looks in her camera Mr. Ross gets out. She wants to make a picture but then the gardener comes toward her and takes the camera out of her hands and demolishes her photograph cotton reel. She is shocked. When she asks why she can’t make a photo he said that you never must make a photo of Mr. Ross. She finds it all completely mysterious.
That evening she begins researching and she goes to the room the window belongs to. There’s light in the room. She waits and looks. Then the door is opening. Mr. Ross comes out of the room. Carol hides in her room. She sees that Mr. Ross puts the keys in the plant barge. The next day she goes up to the room, picks up the keys and enters the room. She looks around and sees a lot of posters of Jack Rosso in the room.
Then Mr. Ross is coming in the room. She is shocked and looks at the posters. Then she sees it: Mr. Ross is Jack Rosso. She shouted: “You are Jack Rosso!” Just as Mr. Ross says nothing. But then he says the he is Jack Rosso. He says: “In the past I was on drugs and I was addicted to alcohol. I was drunk, got in the car and then I ran over a 15 year old girl and killed her, but I drove further. Later I realised what I had done and I wanted to die.
He says, I had a plan: I pretended there was an accident and I was dead”
She finds it strange that she lives on a island with a dead man. Later she leaves from the island. Now she is at school and she is very happy.
( Türkçe Tercümesi )
Carol, babası ve annesiyle birlikte Hong Kong’ ta yaşamaktadır. Babası uçakla iş seyahatinde idi. Onun geri döneceği gün, bir uçak kazası olur. Carol, önce babasının o uçakta olduğunu düşünmez. Fakat daha sonra onun üzerinde düşününce annesini arar. Onlar havaalanına giderler ve orada babasının öldüğünü öğrenirler.
Bu, Carol ve annesi için gerçekten çok zordu. Carol, favori şarkıcısı Jake Rosso’ nun müzik parçasını daha fazla dinlemez. Keza, o da bir kazada ölmüştü. Annesi, İngiltere’ye dönme kararı verir çünkü Carol okuldan atılmıştır.
Böylece, İngiltere’ye dönerler ve uzun bir zaman otelde kalırlar. Annesi, sekreter olarak bir iş bulur. İşyeri, İskoçya yakınlarındaki küçük bir adadadır. Orada, Carol ile yaşayabilecektir. Eve vardıklarında, Mr. Ross ile karşılaşır. Mr. Ross onun patronudur. Mr. Ross, bıyıklı genç bir adamdır. Annesi çalışırken, Carol adadaki çiftlikte yardımcı olur.
Birgün, (Carol) binicilikten dönerken yukarıya bakar ve pencerede yaşlı bir adam görür. Carol ona bakarken, o (yaşlı adam) bakışlarını kaçırır. Ertesi gün, Carol evin bazı resimlerini çeker. Kamerasından baktığı esnada Mr. Ross dışarı çıkar. Carol bir resim çekmek ister fakat bahçıvan kendisine doğru gelir, kamerayı onun elinden alır ve film makarasını söker. Carol şok olmuştur. Niçin resim çekemeyeceğini sorduğunda, (bahçıvan) Mr. Ross’ un fotoğrafını asla çekmemesini söyler. Carol, bunların hepsini tamamiyle gizemli bulur.
O akşamüstü, Carol araştırmaya başlar ve pencerenin olduğu odaya gider. Odada ışık vardır. Bekler ve bakar. Sonra kapı açılır ve Mr.Ross odadan dışarıya çıkar. Carol odasına saklanır. Mr. Ross’un anahtarları bitki fideliğinin içine koyduğunu görür. (Carol) Ertesi gün odaya çıkar, anahtarları toplar ve odaya girer. Etrafa bakar ve odada Jack Rosso’ nun birçok posterini görür.
Sonra, Mr. Ross odaya gelir. Carol şok olmuş ve posterlere bakmaktadır. Bu durumda şunu anlamıştır; Mr. Ross is Jack Rosso. “Sen Jack Rosso’sun.” diye bağırır. Mr. Ross önce hiçbirşey söylemez. Ancak daha sonra, Jack Rosso olduğunu söyler. Geçmişte uyuşturucu ve alkol bağımlısı olduğunu, sarhoşken arabaya bindiğini ve 15 yaşında bir kızı çiğneyerek öldürdüğünü fakat sürmeye (araba kullanmaya) devam ettiğini, daha sonra ne yaptığının farkına vardığını ve ölmek istediğini söyler.
“Bir planım vardı; Kaza olmuş gibi numara yaptım ve ölmüştüm.” der.
Carol, ölü bir adamla da yaşamayı tuhaf bulur. Daha sonra, adadan ayrılır. Şimdi okulda ve çok mutludur.
No comments:
Post a Comment