Site haritası: https:// whatingilizce.blogspot.com /sitemap_index.xml

Saturday, March 30, 2013

Günlük Yaşantımızda En Çok Kulladığımız İngilizce Kelimeler


Not Good= iyi değilim
Not too good=Pek iyi degilim
None too good= hic iyi degilim
Kind of crummmy=Keyifsiz gibiyim
I've been under the weather=rahatsızım
I'm busy=Meşgülüm
I'm swamped=işim başımdan aşkın
I don't have time to tnihk = kafamı kaşıcak vaktim yok
I don't have time to breathe= Nefes alıcak vaktim yok
Do you have time for coffee?=Kahve İçmek için vaktin var mı?
How about a cup of coffe?=Bir Fincan kahveye Ne dersin?
Let's go get coffe.Do you have any time?=Gidip Kahve içilim.Vaktin var mı?
Let's go for a beer=Hadi bira içelim
Let's go for a drink=Hadi bir şeyler içelim.
This is my friend Turkp0wer=Bu Arkadaşım Turkp0wer
Turkp0wer have you met semih=Turkp0wer, Semih ile tanıştın mı?
Turkp0wer do you know semih?=Turkp0wer Semih'i tanıyor musun?
Do you
two know each other?=Siz ikiniz birbirinizi tanıyor musunuz?


Have you met?=Tanıştınız mı?
Have you two been introduced?=Sizi tanıştırdılar mı?
You two have a lot in common=İkinizin çok ortak yanları var
Nice to meet you=Tanıştıgımıza Sevindim
How nice to meet you=Sizinle tanışmak ne kadar sevindirici
What a pleasure to meet you=Sizinle tanışmak büyük zevk
I'm happy to meet you=Tanıştıgımıza Memnun oldum
Charmed = Memnun oldum
I've heard so much about you=Sizin hakkınızda cok şey duydum
So we finally meet face-to-face=Demek en sonunda yüz yüze tanıştık
Do I have to change planes? =Aktarma yapmam gerekecek mi?
Is it direct? =Direk uçuş mu?
How many items of carry-on luggage are permitted? =Yanıma ne kadar el bagajı alabilirim?
How much luggage can I carry on? =Ne kadar bagaj alabilirim?
Is there a layover? =İki sefer arasında bekleme var mı?
How long is the layover? =Bekleme süresi ne kadar?
There is a one-hour layover in Ankara =Ankara'da aktarma bir saat sürecek
When does the next flight leave? =Bir sonraki uçuş ne zaman?
What's the departure time? =Hareket saati ne zaman?
When does the plane get here? =Uçak buraya ne zaman varır?
What's the arrvial time? =Varış ne zaman?
When will I make my connection? =Ne zaman aktarma yapacağım?
I have to cancel my flight =Uçuşumu iptal etmek zorundayım
I lostmy luggage =Bagajımı kaybettim
My luggage is missing =Bagajım kayıp
The flight has been delayed =Uçuş iptal edildi
The flight has been moved to gate M2 =Uçuş M2 kapısına
yönlendirildi

The flight is overbooked =Uçakta koltuk sayısından fazla yolcu var
May I see your boarding pass? =Biniş kartınızı görebilir miyim?

Are you bringing anything into the country with you? =anınızda ülkeye birşey sokuyor musunuz?
How much currency are you bringing into the country? =ülkeye ne kadar para
getiriyorsunuz?

Do you have anything to declare? =Gümrüğe tabi birşeyiniz var mı?
May I see your passport? =Pasaportunuzu görebilir miyim?
Do you have your visa? =Vizeniz var mı?
Please place your suitcases on the table =Lütfen çantalarınızı masanın üstüne koyun
We should examine your purse =Cüzdanınızı incelememiz gerekiyor
What's the nature of your trip? =Seyahatinizin içeriği nedir?
What's the purpose of your visit?=Ziyaretinizin amacı nedir?
How long do you plan on staying? =Ne kadar kalmayı planlıyorsunuz?

Is it direct?=Direk mi?
Is there a layover?=Mola var mı?
Is there a dining car?=Yemekli vagon var mı?
Is the train on time? =Tren zamanında hareket edecek mi?
What's the arrival time? =Varış ne zaman?
Are there seats available? =Boş yer var mı?
Stand clear of the doors =Kapılardan uzak durun!
Please move away from the doors =Lütfen kapıların yanından uzaklaşın
Please have your tickets ready for the conductor =Lütfen kondüktör gelmeden
biletlerinizi hazırlayın

Is this seat occupied? =Bu koltuk boş mu acaba?
Can you crack the window, please? =Camı aralayabilir misiniz lütfen?
How many stops are there before we reach the end of the line? =Son durağa kaç durak kaldı?
When is the next stop? =Bir sonraki durak ne zaman?

Where to? =Nereye?
Where to, buddy? =Nereye abi?
Where to, lady? =Nereye bayan?
I am not on duty =Şu an çalışmıyorum?
Mind if I smoke? =Sigara içmemin bir sakıncası var mı?
It's rush hour. I can't go to the airport now. =Şu an trafik çok kötü. Havaalanına gidemem
To the airport and please be quick! =Havaalanına gidiyoruz, lütfen çok acele edin!
The train station and make it quick! =Tren istasyonuna çek ve acele et!
Slow down! =Yavaşla!
There is no need to hurry =Acele etmemize gerek yok
Please drive safely =Lütfen aracı emniyetli bir şekilde sür
Is smoking allowed? =Sigara içiliyor mu?
I'm allergic to smoke =Sigaraya karşı alerjim var
Do you have change for twenty? =Yirmi dolar bozuğun var mı?
Keep the change! =Üstü kalsın
I want a receipt =Fiş istiyorum
Watch out! =Dikkat et!
Look out! =Dikkatli ol!
We've missed the exit =Çıkışı kaçırdık
We're lost =Kaybolduk

It's out of order(service,kilter,whack)=bozuk
It's dead=bozuk
It died on me = Beni görünce bozuldu
It's in the shop=Tamirde
It up and died=bozuldu

Is there a doctor here?=Burada doktor var mı?
Can you help stop the bleeding?=Kanamayı durdurmaya yardım eder misiniz?
Does anyone know CPR?=CPR'yi(Yeniden canlandırmayı)bilen var mı?
Do you know to apply a tourniquet?=Turnike uygulamayı biliyor musunuz?
Call 112=112'yi arayın
Call the police=Polisi arayın
Call An ambulance=Ambulansı arayın
Get the paramedics=Sıhhıyeci çağırın
Get Some help=Yardım isteyin
Get a doctor quick=Çabuk doktor çağırın
I need a room please? =Bir oda rica edecektim?
I need a room with a single bed. =Tek yataklı bir oda istiyorum.
I need a room with a double bed. =Çift kişilik bir oda istiyorum.
Do you have any singles? =Tek kişilik odanız var mı?
Do you have any vacancies? =Boş yeriniz var mı?
A double, please? =Çift kişilik bir oda lütfen?
A room with a bath, please. =Banyolu bir oda lütfen
Can I reserve a room? =Bir oda ayırabilir miyim?
Can I book a room? =Bir oda ayırabilir miyim?
I have a reservation. =Rezervasyon yaptırmıştım.
Double occupancy, please. =İki kişilik bir oda lütfen.
I need a room with two single beds. =İki ayrı yataklı bir oda istiyorum.
I need a room with a double bed. =İki kişilik yataklı bir oda istiyorum.
We will need a crib for the baby. =Bebek için bir karyola istiyoruz.
Would you like a room with a view of the swimming pool? =Yüzme havuzu manzaralı bir oda istermiydiniz?
Would you prefer a non-smoking room? =Sigara içilmeyen bir oda ister miydiniz?
I'd like a room at the front. =Ön tarafa bakan bir oda istiyorum.
I'd like a room at the rear. =Arka tarafta bir oda istiyorum.
I'd like a room with a view of the sea. =Deniz manzaralı bir oda istiyorum.
I'd like a room for the week. =Haftalık bir oda istiyorum.
I'd like a wake-up call, please. =Uyandırma servisi istiyorum.
Where is the ice-machine? =Buz makinesi nerede?
Do you have a pool? =Havuzunuz var mı?
What are the rates? =Ücretler nasıl?
Is there a restaurant? =Lokanta var mı?
Are pets allowed? =Evcil hayvanlar kabul ediliyor mu?
When's the check-out? =Odayı ne zaman boşaltırsınız?

you should defend me - beni savunmalisin
dont take sides - tarafff tutma!
hows your studies - derslerin nasil
can you be open with me - benimle acik ol
i wana be open with you - seninle acik konusmak istiyorum
dont need to say much - fazla soze ne gerek!
im boared of this conversation - bu konudan sıkıldım
im boared of this place - bu mekandan sıkıldım
thats the last place to go to - o gidilecek en son yer
im here to doss - gezmeye geldim buraya
How Are you? = NasılSın?
How's it going?= Nasıl Gidiyor?
How is everything?= Ne var ne yok?
How've you been?= Ne alemdesin?
What's up?=Ne oluyor?
What's new?= Ne haber?
What have you been up to?= Neler yapıyorsun?
How you been?=Vaziyetler Nasıl?
How's tricks?=Vaziyetler Nasıl?
Good Morning= Günaydın
Morning= Günaydın
How are you this bright morning?=Bu sabah nasılsın?
Good Afternoon= Tünaydın
Good evening?= iyi Akşamlar

Evening = iyi Akşamlar
I haven't seen you in years = Yıllardır seni görmüyorum
Long time no see=Uzun zamandır görüşemiyoruz
I Haven't seen you in an age = Coktandır seni görmüyorum
I Haven't Seen you in a month of Sundays= Uzun zamandir seni göremiyorum
What a surprise to meet you here=Seni burada görmek ne süpriz
Fancy Meeting you here = Seni burda görecegime dünyada inanmazdım
Imagine meeting you here= Seni burda görmek hayalimden gecmezdi
What are you doing in this neck of the woods?=Senin bu semtte ne işin var?
What have you been up to?= Ne haltlar karıştırıyorsun
Shouldn't you be in Scholl?=Okulda olman gerekmezmi?
Shouldn't you be in work?= işte olman gerekmezmi?
You been keeping cool?= iyi misin?
We Seem to keep running into each other=Galiba çok sık karşılaşıyoruz
Haven't we met before?=dAha önce tanışmamış mıydık?
We have to stop meeting like this= Bu şekilde buluşmaktan vazgecmeliyiz
Didn't we meet at that party last week?=Geçen hafta partide tanışmamış mıydık?
I'm sorry;I've forgetten you name= Özür dilerim.İsminizi unuttum
I've been meaning to call you= Seni aramayı düşünüyordum
Fine=iyiyim
I'm Cool=canavar gibiyim
Keeping cool=bomba gibiyim
Fine and dandy= turp gibiyim
Great=cok iyiyim
Couldn't be better=bundan daha iyi olamam
Happy as a clam=Çok mutluyum
Okay=Fena degil
I have nothing to complain about=Allaha Şükür bir yaramazlık yok
Keeping busy= Meşgulum
Keeping myself busy= Ugraşiyoruz işte
Keeping out of trouble=Bir sıkıntım yok
Been up to no good=Bir yaramazlık yok
Been keeping my nose clean=Derdim tasam yok
Getting by= Geçinip gidiyoruz
Fair to middling= Orta şeker
So-So= Şöyle böyle
Plugging along=Uğraşıyoruz
Could be worse=bunada şükür
(Just)Muddling
through=Sürünüyoruz

Same as always= Hep Aynı
Same as usual=Her zamanki gibi

No comments:

Post a Comment

KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ MASALI İNGİLİZCE ÖZETİ

  IRMIZI BAŞLIKLI KIZ MASALI İNGİLİZCE ÖZETİ Kırmızı Başlıklı Kızın İngilizce Özeti The story is about a lovely sweet girl who is loved by o...